X
fsnet

fsnet

Diğer Yazarlarımız

İ. Renay Onur: “Göğüs numarası olmayan kimse parkura alınmayacak”

Spor İstanbul Genel Müdürü İ. Renay Onur, 45. İstanbul Maratonu’nda maratona kayıt yaptırmayan hiç kimsenin parkura alınmayacağını söyledi.

Bu yıl 45. kez düzenlenecek olan İstanbul Maratonu öncesi Spor İstanbul Genel Müdürü İ. Renay Onur, İhlas Haber Ajansı’na etkinlik hakkında açıklamalarda bulundu. 45. İstanbul Maratonu’nun hazırlık sürecinden bahseden Renay Onur, “Maraton hazırlıkları bizde esasen 13 ay önce başlıyor. Tarihin belirlenmesiyle biz ilk adımı atmış oluyoruz. Ondan sonra da hangi elit atletler gelecek, kapasitemiz ne olacak, rotada değişiklik var mı yok mu gibi aylar içinde bu güne hazırlanıyoruz ama tabii ki sona doğru yaklaştıkça heyecan artıyor. Bu senenin bizim için en büyük heyecanı 100 yılın koşusu diyebildiğimiz bir koşu olması. Günler yaklaştıkça bunun ayrı heyecan olduğunu anladık, görüyoruz. Hem yeni sponsorumuz İş Bankası ile beraber onların 99. yaşı Türkiye Cumhuriyeti’nin de 100. yılında bu koşunun ayrı bir heyecanı olacak. 42 kilometrede yaklaşık 5 bin. 15 km’de yaklaşık 10 bin kişi, 8 km kurumsalda yaklaşık 15 bin kişi halk koşusunda da yaklaşık 15 bin kişi görüyor olacağız. Toplamda 45 bin kaydımız var. Tahminimiz bu kayıtların 37-38 bini bitiriyor olacak. Bu senenin bence diğer senelere göre farklı kılan tarafı şu oldu; Türkiye’de ilk kez bir koşuda ana koşu mesafelerine 42 ve 15 km ye kayıt için Türkiye Atletizm Federasyonu’nun tanıdığı koşu sertifikasını zorunlu kıldık. Daha önce benzeri mesafeleri koşmamış birisi burada 42 ve 15’i koşamıyor. Bunu neden yaptık. Bir bu koşu özel bir koşu. Yıllar içinde talep çok artacak. Bun bir düzenlemek istedik. İkinci olarak koşanların daha keyif alacağı bir koşu haline getirmek istedik. ‘Ben yürüyeceğim’, ‘çok koşamıyorum’, ‘ilk kez koşacağım’ diyenleri 8 km etabına aldık. O bu senenin ana değişikliği. Hem izleme hem de yarışçılar için farklı bir sene görüyor olacağız” şeklinde konuştu.

“Göğüs numarası olmayan hiç kimse parkura alınmayacak”

Bu yılki organizasyonda yapılacak değişikliklerden bahseden Onur, kayıt yaptırmayan hiç kimsenin parkura alınmayacağını belirterek, “Yurt dışından gelen 26 erkek 16 kadın elit atletimiz var. Bu erkeklerden 3 tanesi daha önce bu yarışı birincilik almış kişiler. Onlarda bayağı bir rekabet olacak. Kadın atletlerde de bir rekabet görüyor olacağız. Burası da bir dünya rekoru parkuru değil. Burada biz kendi parkur rekorumuza koşmaya çalışıyoruz. Bu sene bizim için önemli bir konu hem bizi hem dışardan gelecek olanları. Geçmiş 44 yıldan biraz farklı olarak göğüs numarası olmayan hiç kimse parkura alınmıyor olacak. Bu hem koşucu güvenliği hem göğüs numaraları olan kişilerin güvenliği hem de köprünün ve valiliğin istediği bir şey. 16 yaşından küçükler kesinlikle giremiyor olacak. Çocuk, puset, bebek arabası, çanta gibi şeylerin içeriye alınmadığı sene görüyor olacağız. 100. yıl coşkusuyla köprü üstü ve parkur üzerinde de bunu bolca yaşayacağımız keyifli yarış görüyor olacağız” diye konuştu.

“Koşu keyfini arttırmak için organizasyonun çok iyi olması adına çalışıyoruz”

Berlin ve Londra gibi maratonlar arasında girme yolunda iyi adımlar attıklarını vurgulayan Renay Onur, yardımseverlik koşusu hakkında da bilgi vererek, “2020 yılında 5 yıllık bir plan yaptık. 2025’e kadar 42 km ve 21 km yarışlarında yurt içinden ve yurt dışından kaç kayıt alacağız. Kaç kayıt almalıyız ve bu yarışı 2025 yılında 10 bin maratoncunun bitirdiği hale getirmek istiyoruz. Önümüzde 2 senemiz var. Şu ana kadar bu plana uygun gidiyoruz. Yabancı sporcular da burada önemli. Yabancı sporcularda geçen seneye göre yüzde 26’lık bir artış görüyoruz. Bu bizim hedeflerimiz doğrultusunda. Türk maratoncularda 2019’dan bu yana yüzde 45’lik bir artış var. Kadınlarda yüzde 111’lik bir artış var. Nerdeyse kayıtlarımız Londra Maratonu ile aynı tarihte başladı. Onlarda 42 km kayıtları açıldığında 50 bin kişi kayıtları 2-3 saat içerisinde kapattırıyor. Biz daha oradan çok uzağız ama oraya doğru emin adımlarla gidiyoruz. İstanbul’un gelmesi gereken yer orası. Hem İstanbul adıyla hem dünyada benzeri olmayan bir deneyim sunabildiği için. Biz de koşu keyfini arttırmak için organizasyonun çok iyi olması adına çalışıyoruz. Olimpiyatları kenara bırakırsak, koşturduğu kişi sayısıyla dünyadaki ilk 10 etkinlik arasında. 45 bin kişinin köprü üstünden İstanbul gibi bir şehirde 3 farklı noktaya götürüyoruz. Çok büyük bir operasyon ve başarıyla yapıyoruz. Gurur duyduğumuz bir şeydi. 17 yıldır burası yardımseverlik koşusuna hizmet eden maraton. Koşuya da çok faydası var yardımseverlik koşusunun. Şu an itibariyle 30 milyon TL civarında bağış toplandı. 52 farklı sivil toplum kuruluşu için. Kampanya bittiğinde bunun 50 milyon TL’ye ulaşacağına inanıyoruz. Çok ciddi bir rakam. Bu da İstanbul Maratonu’nu bölgenin en iyi maratonu haline getiriyor” ifadelerini kullandı.

“Tüm branşların izleyicisi artmadığı sürece İstanbul’a olimpiyatların gelmesi hayal”

İstanbulluları araç trafiğine kapalı olan güzergahlarda İstanbul’un tadını çıkarmaya davet eden Renay Onur, “Göğüs numarası olmayan hiç kimse bu deneyimi yaşayamayacak. Maratonlar o şehirde yaşayanların o şehrin keyfini en çok çıkarabileceği gün. Bütün arabaların ulaşımın kenara çekildiği, sokakların sadece o halka kaldığı günler bir seçim günleri belli saate kadar. Orda da araç yasağı olmuyor. Pandemide gördük bunu. Bunun dışında bir tek maratonda oluyor. O yüzden bütün İstanbulluları Beşiktaş’tan Galata Köprüsü’ne kadar ki 100. yılda Dolmabahçe önü de ayrıca güzel olacaktır. Buralara davet ediyorum. Metro kullanmaya çalışsınlar, trafiğe dikkat etsinler. Bence Beşiktaş ile Galata Köprüsü arası güzel nokta. Burası olimpiyatlara 4 kere aday olmuş bir şehir. 2-3 branş dışında pek fazla branş takip ettiğimizi söyleyemem. Tüm branşların izleyicisi artmadığı sürece İstanbul’a olimpiyatların gelmesi hayal. Az önce konuştuğumuz şehirlerdeki maratonlarda 42 kilometre boyunca bir tek boşluk göremezsiniz. O şehirde oturanlar yan yana zincir yapar ve 50 bin kişiyi alkışlarlar. Bizim de maratonu bu hale getirmemiz gerekiyor ki olimpiyatların koşa koşa geleceği bir şehir haline gelelim” açıklamasını yaptı.

İ. Renay Onur: “Göğüs numarası olmayan kimse parkura alınmayacak”

İ. Renay Onur: “Göğüs numarası olmayan kimse parkura alınmayacak”

Spor İstanbul Genel Müdürü İ. Renay Onur, 45. İstanbul Maratonu’nda maratona kayıt yaptırmayan hiç kimsenin parkura alınmayacağını söyledi.

Bu yıl 45. kez düzenlenecek olan İstanbul Maratonu öncesi Spor İstanbul Genel Müdürü İ. Renay Onur, İhlas Haber Ajansı’na etkinlik hakkında açıklamalarda bulundu. 45. İstanbul Maratonu’nun hazırlık sürecinden bahseden Renay Onur, “Maraton hazırlıkları bizde esasen 13 ay önce başlıyor. Tarihin belirlenmesiyle biz ilk adımı atmış oluyoruz. Ondan sonra da hangi elit atletler gelecek, kapasitemiz ne olacak, rotada değişiklik var mı yok mu gibi aylar içinde bu güne hazırlanıyoruz ama tabii ki sona doğru yaklaştıkça heyecan artıyor. Bu senenin bizim için en büyük heyecanı 100 yılın koşusu diyebildiğimiz bir koşu olması. Günler yaklaştıkça bunun ayrı heyecan olduğunu anladık, görüyoruz. Hem yeni sponsorumuz İş Bankası ile beraber onların 99. yaşı Türkiye Cumhuriyeti’nin de 100. yılında bu koşunun ayrı bir heyecanı olacak. 42 kilometrede yaklaşık 5 bin. 15 km’de yaklaşık 10 bin kişi, 8 km kurumsalda yaklaşık 15 bin kişi halk koşusunda da yaklaşık 15 bin kişi görüyor olacağız. Toplamda 45 bin kaydımız var. Tahminimiz bu kayıtların 37-38 bini bitiriyor olacak. Bu senenin bence diğer senelere göre farklı kılan tarafı şu oldu; Türkiye’de ilk kez bir koşuda ana koşu mesafelerine 42 ve 15 km ye kayıt için Türkiye Atletizm Federasyonu’nun tanıdığı koşu sertifikasını zorunlu kıldık. Daha önce benzeri mesafeleri koşmamış birisi burada 42 ve 15’i koşamıyor. Bunu neden yaptık. Bir bu koşu özel bir koşu. Yıllar içinde talep çok artacak. Bun bir düzenlemek istedik. İkinci olarak koşanların daha keyif alacağı bir koşu haline getirmek istedik. ‘Ben yürüyeceğim’, ‘çok koşamıyorum’, ‘ilk kez koşacağım’ diyenleri 8 km etabına aldık. O bu senenin ana değişikliği. Hem izleme hem de yarışçılar için farklı bir sene görüyor olacağız” şeklinde konuştu.

“Göğüs numarası olmayan hiç kimse parkura alınmayacak”

Bu yılki organizasyonda yapılacak değişikliklerden bahseden Onur, kayıt yaptırmayan hiç kimsenin parkura alınmayacağını belirterek, “Yurt dışından gelen 26 erkek 16 kadın elit atletimiz var. Bu erkeklerden 3 tanesi daha önce bu yarışı birincilik almış kişiler. Onlarda bayağı bir rekabet olacak. Kadın atletlerde de bir rekabet görüyor olacağız. Burası da bir dünya rekoru parkuru değil. Burada biz kendi parkur rekorumuza koşmaya çalışıyoruz. Bu sene bizim için önemli bir konu hem bizi hem dışardan gelecek olanları. Geçmiş 44 yıldan biraz farklı olarak göğüs numarası olmayan hiç kimse parkura alınmıyor olacak. Bu hem koşucu güvenliği hem göğüs numaraları olan kişilerin güvenliği hem de köprünün ve valiliğin istediği bir şey. 16 yaşından küçükler kesinlikle giremiyor olacak. Çocuk, puset, bebek arabası, çanta gibi şeylerin içeriye alınmadığı sene görüyor olacağız. 100. yıl coşkusuyla köprü üstü ve parkur üzerinde de bunu bolca yaşayacağımız keyifli yarış görüyor olacağız” diye konuştu.

“Koşu keyfini arttırmak için organizasyonun çok iyi olması adına çalışıyoruz”

Berlin ve Londra gibi maratonlar arasında girme yolunda iyi adımlar attıklarını vurgulayan Renay Onur, yardımseverlik koşusu hakkında da bilgi vererek, “2020 yılında 5 yıllık bir plan yaptık. 2025’e kadar 42 km ve 21 km yarışlarında yurt içinden ve yurt dışından kaç kayıt alacağız. Kaç kayıt almalıyız ve bu yarışı 2025 yılında 10 bin maratoncunun bitirdiği hale getirmek istiyoruz. Önümüzde 2 senemiz var. Şu ana kadar bu plana uygun gidiyoruz. Yabancı sporcular da burada önemli. Yabancı sporcularda geçen seneye göre yüzde 26’lık bir artış görüyoruz. Bu bizim hedeflerimiz doğrultusunda. Türk maratoncularda 2019’dan bu yana yüzde 45’lik bir artış var. Kadınlarda yüzde 111’lik bir artış var. Nerdeyse kayıtlarımız Londra Maratonu ile aynı tarihte başladı. Onlarda 42 km kayıtları açıldığında 50 bin kişi kayıtları 2-3 saat içerisinde kapattırıyor. Biz daha oradan çok uzağız ama oraya doğru emin adımlarla gidiyoruz. İstanbul’un gelmesi gereken yer orası. Hem İstanbul adıyla hem dünyada benzeri olmayan bir deneyim sunabildiği için. Biz de koşu keyfini arttırmak için organizasyonun çok iyi olması adına çalışıyoruz. Olimpiyatları kenara bırakırsak, koşturduğu kişi sayısıyla dünyadaki ilk 10 etkinlik arasında. 45 bin kişinin köprü üstünden İstanbul gibi bir şehirde 3 farklı noktaya götürüyoruz. Çok büyük bir operasyon ve başarıyla yapıyoruz. Gurur duyduğumuz bir şeydi. 17 yıldır burası yardımseverlik koşusuna hizmet eden maraton. Koşuya da çok faydası var yardımseverlik koşusunun. Şu an itibariyle 30 milyon TL civarında bağış toplandı. 52 farklı sivil toplum kuruluşu için. Kampanya bittiğinde bunun 50 milyon TL’ye ulaşacağına inanıyoruz. Çok ciddi bir rakam. Bu da İstanbul Maratonu’nu bölgenin en iyi maratonu haline getiriyor” ifadelerini kullandı.

“Tüm branşların izleyicisi artmadığı sürece İstanbul’a olimpiyatların gelmesi hayal”

İstanbulluları araç trafiğine kapalı olan güzergahlarda İstanbul’un tadını çıkarmaya davet eden Renay Onur, “Göğüs numarası olmayan hiç kimse bu deneyimi yaşayamayacak. Maratonlar o şehirde yaşayanların o şehrin keyfini en çok çıkarabileceği gün. Bütün arabaların ulaşımın kenara çekildiği, sokakların sadece o halka kaldığı günler bir seçim günleri belli saate kadar. Orda da araç yasağı olmuyor. Pandemide gördük bunu. Bunun dışında bir tek maratonda oluyor. O yüzden bütün İstanbulluları Beşiktaş’tan Galata Köprüsü’ne kadar ki 100. yılda Dolmabahçe önü de ayrıca güzel olacaktır. Buralara davet ediyorum. Metro kullanmaya çalışsınlar, trafiğe dikkat etsinler. Bence Beşiktaş ile Galata Köprüsü arası güzel nokta. Burası olimpiyatlara 4 kere aday olmuş bir şehir. 2-3 branş dışında pek fazla branş takip ettiğimizi söyleyemem. Tüm branşların izleyicisi artmadığı sürece İstanbul’a olimpiyatların gelmesi hayal. Az önce konuştuğumuz şehirlerdeki maratonlarda 42 kilometre boyunca bir tek boşluk göremezsiniz. O şehirde oturanlar yan yana zincir yapar ve 50 bin kişiyi alkışlarlar. Bizim de maratonu bu hale getirmemiz gerekiyor ki olimpiyatların koşa koşa geleceği bir şehir haline gelelim” açıklamasını yaptı.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.